Gecen Hafta Neler Oldu? 26/12/2016-01/01/2017

SSM’den ANKA-S Projesi’ne ilişkin açıklama

Savunma Sanayii Müsteşarlığından (SSM) yapılan yazılı açıklamada, TSK’nın havadan keşif, gözetleme, hedef teşhis ve tespit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretilmekte olan ANKA İHA sisteminin seri üretimine yönelik sözleşmenin, Müsteşarlık ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) arasında 25 Ekim 2013 tarihinde imzalandığı hatırlatıldı.

Sistemin 23 bin fit irtifada 18 saat görev yapabilme özelliğine sahip olduğu aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“ANKA-S İHA sistemi halihazırda sahip olduğu kabiliyetlere ilave olarak uydu üzerinden kontrol (SATCOM TÜRKSAT 4B), telsiz rölesi, kriptolu veri linki, milli uçuş kontrol bilgisayarı ve yüksek çözünürlüklü milli tasarım EO/IR kamera özelliklerini içerecektir. Operasyon Simülatör ve Eğitim Merkezi (OSEM) vasıtasıyla görüş hattı ötesinde uydu üzerinden aynı anda birden fazla ANKA-S İHA sistemi kontrol edilebilecektir.

Sözleşme kapsamında, 10 adet İHA ve ilgili yer sistemlerinin 2017 yılında başlayacak teslimatlarının 2018 yılında tamamlanması planlanmakta olup halihazırda kalifikasyon süreci devam etmektedir.”

ASELSAN ve STM, TSK’ya 499 adet çok rotorlu İHA teslim edecek

Kamuoyunu Aydınlatma Platformundan yapılan duyuruya göre ASELSAN ve Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilecek 499 adet İHA için işbirliği yapacak. Toplam 33,9 milyon dolarlık sözleşme kapsamında ASELSAN ve STM, Altınay firmasının çok rotorlu İHA’sı için faydalı yük çalışması yapacak, İHA’lar 2017 yılı içinde teslim edilecek.

Altınay çok rotorlu İHA’ları gelişmiş Li-Ion pillerin kullanımı sayesinde, 1.5 saate kadar havada kalabiliyor ve 20 kg’a kadar yük taşıyabiliyor.

ASELSAN’dan 25,8 milyon dolarlık ek Aselpod sözleşmesi

ASELSAN’ın Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ASELSAN arasında “ASELPOD Hedefleme Podu” ile ilgili olarak toplam bedeli 25 milyon 806 bin 300 dolar olan ek sözleşme imzalandığı belirtildi.

Sözleşme kapsamında teslimatların 2017-2018 yılları içinde gerçekleştirileceği bildirildi.

RBBS’den Katar’a 1000 araç

Türk, Alman ve Malezya ortaklığı RBSS, Katar’a çeşitli tipte toplam bin adet zırhlı araç satmak üzere pazarlık masasına oturdu.

Katar Silahlı Kuvvetler Vakfının yüzde 50 payına ortak olduğu Türk firması BMC, Alman firma Rheinmetall ve Malezya firması Etika Strategi ile geçtiğimiz yaz bir ortaklık kurmuştu. RBBS adını alan ortaklık Türk ve yabancı ülke kuvvetlerine tekerlekli ve paletli zırhlı kara aracı tedarik edecekti. Dergiye göre RBBS’nin görüşmeleri belli bir çerçeveye oturdu ancak henüz imzalanmadı.

TAI ilk iki Hürkuş-B’nin gövde imalatlarını tamamladı

Türk Hava Kuvvetleri tarafından pilotaj eğitiminde kullanılacak Hürkuş-B uçağının imalatı geçtiğimiz haziran ayında başlamıştı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) ilk iki uçağın gövde imalatını tamamladı. TAI tarafından tasarlanan yerli eğitim uçağı Hürkuş’un ilk seri imal edilecek modeli olan ‘B’, ilk uçuşunu 2017 içinde gerçekleştirecek.

TAI ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) arasında imzalanan anlaşmaya göre, toplam 15 adetlik Hürkuş-B tipi uçak siparişi, 26 Aralık 2013 tarihinde imzalanmıştı. Plana göre 15’i kesin olan alım anlaşmasında ayrıca 40 adetlik de opsiyon yani kesin siparişe çevrilebilir alım yer alıyor.

Yapılan anlaşmaya göre TAI test uçuşlarını tamamladıktan sonra ilk uçağın 2018 sonunda teslimatı planlanıyor. Hedef 2019’a kadar tüm Hürkuş-B’lerin Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi.

TAI’nin tasarladığı ve ikisi uçar durumda prototiplerini imal ettiği Hürkuş-A, büyük başarıya imza atarak sivil uçak kategorisinde EASA yetkisi almıştı. Hürkuş B ise dışarıdan bakıldığında A modeli ile aynı görünüme sahip olacak. Ancak kokpit tasarımları askeri eğitim amaçlı olarak yapılırken bu konuda Aselsan birçok yeni sistemi tasarlama ve geliştirme alt yapısına kavuşmuş olacak.

Hurkus B’nin Aselsan tarafından yapılacak  sayısal kokpit tasarımı, Hava Kuvvetleri’nde kullanılan T-38M ile aynı özelliklere sahip olacak:

– Merkez Kontrol Bilgisayarı

– Çok amaçlı renkli ekranlar (MFCD)

– MXF-484 VHF/UHF telsizler

– Sayısal dahili haberleşme sistemi

– IFF (Dost ve Düşman Tanıma Sistemi)

– INS/GPS

Barış Kartalı’na ASELSAN-HAVELSAN Güncellemesi

ASELSAN VE HAVELSAN firmaları, ‘Barış Kartalı’ için bir araya geldi. Türk Hava Kuvvetleri’ne ait Boeing B737-700 ‘Barış Kartalı’ Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçaklarının (HİK) elektronik destek tedbir sistemlerini yazılım güncellemesi sağlamak üzere iş birliği anlaşması imzaladı.

HAVELSAN anlaşmayı resmi twitter hesabından duyurdu.

Aselsan’dan Ares Tersanesi’ne UKSS

ASELSAN ile ARES Tersanesi arasında Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı ihtiyacına yönelik Uzaktan Komutalı Silah Sistemi tedariği için 28.12.2016 tarihinde 20.000.000,- Euro tutarında bir sözleşme imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatların 2018 yılında tamamlanması planlanmaktadır.

Kirpi, Türkiye şartlarında rüştünü ispat etti

BMC Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Öztürk, güvenlik kuvvetlerinden gelen talep ve öneriler paralelinde Kirpi için uzaktan kumandalı silah istasyonu, RPG koruma ve ileri görüş sistemleri, ambulans ve komuta araçları geliştirdiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:

“BMC’yi devraldığımızda Kirpi araçlarından TSK’ya yaklaşık 600 tane teslim edilmişti. 2014’ten bugüne bu sayı bin 300’lere ulaştı. Bu yılın sonuna kadar emniyete 200, jandarmaya 160 tane teslim ediyoruz. Önümüzdeki yıl 329 bağımsız süspansiyonlu Kirpi’yi TSK’ya teslim edeceğiz.

Ambulans versiyonunu yaptık ve 10 tanesini Türkmenistan’a teslim ettik. Tunus ve Pakistan için de üretimlerimiz devam ediyor. 300’e yakın mayına dayanıklı zırhlı araçlar ihracatı yaptık. İhracatta büyümeyi planlıyoruz. Orta Asya, Orta Doğu, Güney Afrika ve ardından Avrupa’ya açılma planımız var. Dünyadaki benzer sınıftaki araçlara göre fiyat avantajımız var.

Kirpi, Türkiye şartlarında rüştünü ispat etti. Bu zamana kadar 60 aracımız patlatıldı. Sadece 2 şehit verdik, o da arka kapı açık bırakıldığı için”.

Yasin Öztürk, mayına dayanıklı zırhlı taşıyıcı grupta yeni modeller olan 18 tonluk 9 kişi kapasiteli “Vuran” ve 12 tonluk 7 kişi kapasiteli “Amazon”a da ağırlık vereceklerini bildirdi.

Öztürk, Vuran’ın test aşamasında olduğunu, TSK ihalelerine hazırlandığını, Amazon’un ise ilk pazar olarak Katar’a 35 adet teslim edileceğini aktardı.

Pakistan denizaltılarına Havelsan sistemi

HAVELSAN, STM’nin Pakistan Savunma Üretim Bakanlığı ile 22 Haziran 2016’da imzaladığı denizaltıların modernizasyonu proje sözleşmesi kapsamında Denizaltı Entegre Komuta Kontrol Sistemlerini üretecek. Projede iş ortaklığı imzaları 27 Aralık 2016 tarihinde STM’de düzenlenen törenle atıldı.

Hava Kuvvetleri Uçaklarına Sivil Bakım Desteği

Hava Kuvvetleri Komutanlığı, envanterinde bulunan Komuta Kontrol uçakları için sivil bir kuruluştan bakım desteği alacak.

Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin 28 Ekim 2016 tarihli toplantısında konuya ilişkin alınan karar uyarınca Savunma Sanayii Müsteşarlığı, uçakların 5 yıl süre ile Lojistik Destek Hizmeti tedariki için Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ile anlaştı. “Komuta Kontrol Uçakları Lojistik Destek Projesi Sözleşmesi”’nin 30 Aralık 2016 tarihinde imzalanması planlanıyor.

ASELSAN’dan yılsonu rekoru

ASELSAN 2016 yılında sözleşme fatihi oldu. Yılın ikinci altı ayında ASELSAN 944 milyon 209 bin 454 Dolar, 97 milyon 91 bin 202 Euro, 203 milyon 118 bin 461 TL’lik anlaşma imzaladı. ASELSAN yılın ilk altı ayında da toplamda 1 milyar 686 milyon 283 bin 724 TL, 526 milyon 386 bin 908 Euro ve 587 milyon 596 bin 852 Dolar tutarında sipariş imzalamıştı.

ASELSAN böylece 2016 yılında 1 milyar 889 milyon 402 bin 185 TL, 623 milyon 478 bin 110 Euro ve 1 milyar 529 milyon 806 bin 306 Dolar tutarında sözleşme imzalamış oldu.

“Meltem-3” günyüzüne çıktı

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın deniz karakol uçağı ihtiyacını karşılamak üzere başlatılan Meltem-3 projesi kapsamında, İtalyan Alenia Aermacchi firması ile Temmuz 2012’de imzalanan anlaşma çerçevesinde 6 adet ATR72-600 uçağının deniz karakol uçağına dönüştürülmesini kapsayan “Meltem III” Projesinde 2.,3.,4. ve 5. uçakların modifikasyon işlemleri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ/TAI) tesislerinde sürüyor.
Program kapsamında ilk uçak, 19 Nisan 2013 tarihinde TUSAŞ tesislerine gelmişti. TUSAŞ’ın ana alt yüklenici, Alenia firmasının ise ana yüklenici olduğu programda, uçakların yapısal ve elektriksel tadilatı ile sistem testleri, Entegre Lojistik Destek aktiviteleri TUSAŞ tarafından gerçekleştiriliyor.

ASELSAN, DST ile Birlikte Suudi Arabistan’da Şirket Kurdu

ASELSAN, 27 Aralık’ta İnternet sitesinden, TAQNIA Defense and Security Technologies (DST) şirketi ile birlikte Suudi Arabistan’da, 6.000.000 dolar sermayeli Saudi Defense Electronics Company (SADEC LLC) şirketini kurduğunu duyurdu.

Radar, elektronik harp ve elektro-optik teknolojilerinin tasarımı, geliştirilmesi, üretilmesi ve satışına imkân sağlayarak Suudi Arabistan ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılaması hedeflenen şirket, 27 Aralık’ta tescil edildi.

Gecen Hafta Neler Oldu? 26/12/2016-01/01/2017’ için 11 yanıt

  1. — 100% Yerli Savunma Sanayii Önündeki Engeller —

    1. Siyasi tepkileri yumuşatmak için yapılan silah ithalatı

    Türkiye’nin bölgesel güç olduğunu ilan etmesinin ardından yaptığı uluslararası hamleler, Irak ve Suriye’ye kara gücüyle müdahale etmesi, İsrail ve Rusya krizi, Kıbrıs sorunu ve adalardaki gerilim, AB ile siyasi çekişmeler, Arap Baharı’nın yaşandığı ülkelerde ve Suriye’de muhaliflerin eğitilmesi, Türkiye’nin ABD’yi terör örgütlerine destek vermekle suçlaması, İncirlik Üssü’nün geleceği üzerindeki tartışmalara rağmen; NATO ülkelerinden silah ithalatının devam etmesi aslında olayların bazı denklemler üzerinden yürüdüğünü gösteriyor. Türkiye aslında batılıları rahatsız eden çoğu hamlenin ardından Amerika başta olmak üzere batılı silah üreticilerinden silah alıyor. Yani yaptığı siyasi hamlelere gelecek tepkileri minimize etmek veya ortadan kaldırmak için onları yumuşatacak milyar dolarlık alımlar yapıyor. Amerika’nın en fazla silah sattığı ülkeler sıralamasında 3.sırada olmamız benim bu görüşümü doğruluyor. Siyasi açıdan zekice olan bu davranış milli savunma sanayii açısından tehlike arz ediyor. Nasıl mı? Türkiye’de üretilmeyen bütün silah teknolojilerinin listesini çıkartıp tek tek üretsek bile siyasi hamlelerimiz sonucu oluşacak tepkileri yumuşatmak için silah ithalatının devam etmesi ile hiçbir zaman yüzde yüz yerli savunma sanayisinin olamayacağı bir durum meydana geliyor.

    2. Acil alımlar

    Terör olaylarının başladığı 30 yıldan uzunca bir zamanda ihtiyaç duyulan bütün silah teknolojilerinin acil alım yoluyla temin edilmesi sonucu satın al-kullan-at-yeniden satın al döngüsünü kıramadık. Her ihtiyaç için belli bir zaman verilseydi yerli üretim günümüze kadar ciddi gelişim gösterecekti. Halen acil alımlar olduğunu ve halen etrafımızda krizlerin bitmediğini görüyoruz.

    3. Fason üreticilerin mevcut pazarı daraltması

    Gerçek üreticilerin üretimini ve gelişimini etkileyen çok önemli bir husus daha var. Bu husus Türk makine sanayisinin birkaç senedir farkettiği bir husustur. Makine sanayisinden örnek vermek gerekirse; Türkiye’de makine üreten şirket sayısı 12 bin, merdivenaltı üretim yapan isimsiz üreticilerle birlikte 20 bin civarındayken, Almanya’da sadece 6 bin makine üreticisi var. Türk makine sanayisinin ihracatı yılda 14 milyar dolarken, Alman makine sanayisinin ihracatı 300 milyar dolar yani bizim ihracatımızın 20 katı! Makine üreten şirketlerin çokluğu, daha doğrusu markalaşmadan ve kurumsallaşmadan yoksun, ar-ge kültürü olmayan fason üreticiler Türk makine sanayisinin pastasını bölüştürerek karlılıkları azaltıyor ve gerçek üreticilerin de büyümesini engelliyor. Bu durumu savunma sanayisinde de görmeye başladık. Otokar, BMC ve FNSS gibi üç büyük üretici kara araçlarında önemli noktalara gelmiş ve birçok ülkeye zırhlı araç temin eden bir pozisyona ulaşmış önemli şirketlerdir. Ancak birkaç senedir Katmerciler, Nurol, Turkar gibi kobi ölçeğinde şirketler de kara araçları pazarına girdiler ve yakında gerçek üreticileri zor duruma sokabilirler. Savunma sanayisine ürün veren şirketlerin sayısının çoğalması sevinilecek bir durum değil aksine aleyhimizedir. Çünkü fason üreticiler en kolayını yapıyor; sadece katı model tasarımı ve parçaların sağdan soldan tedarikiyle montaj yaparak ürün ortaya koyuyorlar. İthal edilen altsistemleri yerli olarak üretmeye çalışmıyorlar. Mesela 3-4 şirket ortak bir çalışmayla zırhlı araçlar için motor geliştirmeye çalışmıyor yani gerçek ar-ge yapmaktan kaçıyorlar. Bu tehlikenin şimdi farkedilip fason üreticilerin önünün tıkanması gerekiyor.

    Beğen

  2. Tf-x konusunda da bilgi verici yazı yazabilir misiniz.Çünkü türkiyeye çağ atlatacak bir proje.Teşekkürler

    Beğen

  3. Anka’nın motorunu üreten şirket Thielert çinlilere satılmış ve askeri satışlar durdurulmuştu. Anka-s 2017’de teslim edilmeye başlanacak, PD-170 motoru ise 2019’da hazır olacak. Peki bu durumda Anka-s motorları nerden temin edilecek?

    Beğen

  4. Efendim benim bir sorum olacak t 129 atak silah istasyonu ile ilgili.

    19 luk roket podu na 70 mm lik güdümsüz roketler var sanırım.

    Ayrı olarak da (70mm cirit)cirit podu var 2 li 4 lü.

    Bu 19 luk roket poduna cirit lerin takılmama/kullanılamama sebebi nedir ?

    Beğen

    1. Ustadim,

      1) 19’lu roket podlarinda uzunluk ~170 cm, Cirit ise 190 cm
      2) Platform ile Cirit “haberlesmek” zorunda. Standart podlarda bu mumkun degil.

      Bu sebeplerden akilli Cirit podu gelistirildi.

      Beğen

  5. Abi bizim TF-X projesinde danışman olarak BAE değişmiş, Airbus ile anlaşma yapılmaya çalışılıyormuş. bu doğru mu? eğer doğruysa Airbus, BAE’den daha iyi bir firma mı?
    bu arada biz bir danışmana ihtiyaç duymadan kendi mühendislerimiz ve bilim adamlarımız ile bu işi halledemez miyiz? zira bu yabancı firmalarla yapılan iş birliğinde hep bir aksilik oluyor. tank motoru konusunda 3 danışman değiştirdik. proje aksadı. şimdi aynı şey TF-X içinde olabilir.

    gerçi savunma bakanımız ”TF-X 2023 yılında gökyüzünde olacak” dedi. yani işler iyi gidiyor sanıyorum. bir aksama olma ihtimali yok.

    bir de abi ben TF-X projesi bir uçak mı yoksa iki uçak mı merak ediyorum. bir abi bana TF-X iki uçak dedi. yani T-X ve F-X dedi. T-X jet eğitim uçağıymış, F-X savaş uçağıymış. T ingilizce Trainer’in kısaltmasıymış yani eğitimin. F ingilizce Fighter’in kısaltmasıymış yani savaşçının. X ise sonradan eklenecek rakamı işaret ediyormuş. şu an için bir rakam belirtilmediği için X diyorlarmış. yani bilinmeyen anlamına geliyormuş. bu doğru mu abi. gerçekten TF-X iki farklı uçak mı?

    Beğen

  6. Gelişiyoruz Turan bey çok şükür!! Yetermi elbetteki yetmez daha fazla arge yatırımı lazım ama şu kadarını bile görünce seviniyorum

    Beğen

Yorum bırakın